• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Sürgün´ün Ask ve Sevgi Sayfasi

Bu sabah yalnız uyandım

sensiz olmaz, sensiz olmaz
tanıdık kokular yok
sensiz olmaz

Kahvaltım anlamsızdı

sensiz olmaz, sensiz olmaz

ilk sigaram bile tatsızdı

sensiz olmaz

Anlaşılan alışmışım
sensiz olmaz, sensiz olmaz
bir verdiysem iki almışım
sensiz olmaz

Aşk bir dengesizlik işi
sensiz olmaz, sensiz olmaz
dengeye dönüşendir sevgi
sensiz olmaz

Yine kendi kendime sormadan duramadım
niye seni böyle istiyorum bulamadım

yalnızlık zor sokaklar çıkmaz
sensiz olmaz, sensiz olmaz
hep tekdüze her şey dümdüz
sensiz olmaz

Anlamak çözmeye yetmez

sensiz olmaz, sensiz olmaz

biraz telaşlı, huzursuz

sensiz olmaz

Yine kendi kendime sormadan duramadım
niye seni böyle istiyorum bulamadım

gece gelmiş, yatağım boş
sensiz olmaz, sensiz olmaz
sen uzaktasın, ben uzanmış
sensiz olmaz

anlamak çözmeye yetmez
sensiz olmaz, sensiz olmaz
biraz telaşlı, huzursuz
sensiz olmaz

yine kendi kendime sormadan duramadım
niye seni böyle istiyorum bulamadım
 
Uzaklara dalıyor gözlerim. Bulutlar gri.. Bir rüzgar esiyor ve üşümeye başlıyorum.
Saçlarım yüzümü kapatıyor, elimle açmaya çalışıyorum..
Ama duruyorum sonra.. Belki de rüzgarın elleriyle dokunuyorsun saçlarıma...
Kapatıp aslımı tüm gerçeklere, suretime açıyorum ruhumu..
Sessizliği dinliyorum, içinden sesini duyacakmışım gibi.
Sanki birşeyler fısıldayacaksın bana, daha önce hiç duymadığım, hiç bilmediğim bir şey..
Ellerimle toprağı avuçluyorum, onunla karışıyorum hayata,
sen oluyorum, sendeki ben oluyorum biraz da..
Tüm dünyayı susturup, konuşmak istiyorum seninle, fikrimde bile olsa yeter bana..
Artık seninle ilgili en küçük bir düş, en küçük bir anı, en küçük bir ses, ufacık bir düşünce bile avutabiliyor beni.

Tanımlayamadım..
Varlığında içimdeki heyecan, yokluğunda yüreğimdeki korku muydu aşk?
Yarım kalmışları tamamlayamamanın verdiği huzursuzluk muydu yoksa?
Belki de sendin aşk bende, ben bunu hiç farketmedim.

Öğrendim..
Yokluğuna alışmayı, sensizlikte bir başıma savaşmayı.. Bunları hiç bilemem,
bilsem de öğrenemem, öğrensem de yaşayamam diyordum oysa.. Neleri öğretiyormuş bu hayat insana..

Unutmadım..
Seni unutmak aklımdan bile geçmedi, düşünmedim bunu hiç.
Öyle çoktun ki, hiç bir yere sığdıramadım seni. Ne aklıma ne de yüreğime..

Sözler bitti..
Böyle bitmemeliydi oysa, çok cümlesi vardı kurulacak bu hikayenin, senli, benli "biz" li öznelerle..
Daha o kadar söylenmemiş, ertelenmiş, yaşanmamış varken, yazmamalıydı hayat sonunu böyle..

Sustum..
Ağlamıyorum artık..Saymadığım kaç zamandır gözlerimden bir damla bile gözyaşı akmıyor.
Ne sana dair ne de hayata, içimde bir yerlerde gizliyorum onları da, seni gizlediğim gibi.

Sızlıyorum..
Zaman sarıyor elbet kanayan yaraları, gittikçe acısı azalıyor, ama geçmiyor bir türlü.
İnce ince sızlıyor saklı bir yerlerde, dokunulduğunda tekrar başlıyor acımaya.
Bir perde açılıyor önümde, geçmiş zamanlara dair.. Gözlerimi kapatıyorum..
Sendeki ben oluyorum..
İlk bakışın canlanıyor gözlerimin önünde, gülümseyişin..
Sonra gidiyorsun, ardından bakıyorum öylece durup ben de..
Durdurmak için bu gidişi, sarılmak istiyorum ellerine, yapamıyorum..
Kapanıyor perde...
Suretimi kapatıp aslıma dönüyorum yine..

Şimdilik;
Hoşçakal..
Aşkların en güzeli,
Kavuşur elim sana günün birinde,
Sarılıverir beline,
Dokunur tenim sana yeniden..
Hangi gün taşınır dönerim,
Bilinmez..
Boş kalacak yüreğim,
Söz verdim sana,
Ölene kadar...
Ben seni sana emanet ettim sonsuz sevdam
Yüreğimin senli olan yanını alıp, ayak izlerimi bırakıp ardımda, yürüyorum sonu sana çıkan yollarımda
 
Özlememeliyim seni/senli günleri
Senin olmadığın/seninle olmadığım
Bir ülke istiyorum artık
Hüzün çiçekleri açmamalı artık bahçelerimde
Bir çığ gibi düşmemeli üzerime ayrılıklar

Rüzgarlarım senin saçlarından esmemeli artık
Senin yüzünü görmemeliyim her dolunayda
 
Dört mevsim çiçek açmamalı iğdeler
Satılmamalıyım can pazarında bir avuç taş parçasına
Mermerlere değişilmemeli gözyaşlarım
Artı kahverengi bir çift mermi saplanmamalı
Bitmeyen gecelerin sabahlarında/yüreğime

Meleklerin şarkılarına söz olmalı benim sevdam
 
Aşkın yoklugunu yüreğimin derinliklerinden hissediorm
Aşk ; bazen kapıma tıklıyor sesi geliyor biliyorum,Dogruluyorum yerimden kalkıp kapıya dogru gidiyorum .
“Kimsin?” Diyorum “seviyorum diyor” korkuyorum!! ya hırsızsa ,ya canımı almaya gelmişse.
Zaman geçiyor bir merakla acıyorum kapıyı, bakıyorum ki kimse yok.
Tekrar aşka kapılarımı kapatıyorum. Bazen merakla açtığım kapılar kalp hırsızı çıkmıştı .Kapatmak istesem de kapıları .
Ayaklarını içeri atıp engel olmuşlardı bana . Sonraları hırsız olduklarını unutup sevmiştim inanmıştım.
Nerden bilirdim ki , bir gün kalbime yara açıp zamanımı çalıp gidiceklerini…
İşte bu yüzden artık merak etmiyorum çalan kapıları,
Artık Kapılarım “tıklanıp”, susar oldu . En son açtığım kapı zamana yenildi.

Beni , Beklemeden gitmişti…
Aşk mı bana uzak, ya da ben mi aşka uzağım ,
ya da benim aşka cesaretim mi kalmadı

B.i.L.M.İ.Y.O.R.U.M


Ama şunu çok iyi biliyorum ki ;(ÖZLÜYORUM Aşkkıı!!)

>>> Gerçek aşkı görmek istiyorum…
Sevmek , Sevilmek => Mutlu olmak istiyorum.
Sevdiğim , insana sevdiğimsin, Bir tanemsin demek.
Sevgilinin kokusunu işte şurada tam içimde hissetmek…
Omzuna yatıp tüm güzel rüyalara dalmak
Gözlerine baktığın da tir tir titremek
Yürek istiyorum sadece ,beni sevecek…
SAdeceee beni sevicek..
Birgün arkasına bile bakmadan cekip gitmeyecek…
Ellerimi asla bırakmayacak bir yürek..
Nerde ki öyle bir aşk..kapılarımı açmaya korkar oluyorum .Ben aşk geldi mi onu bile bilemiyorum…
Ama aşkı çok özlüyorum…
Aşkım kelimesini bu defa bir hırsıza söylemek istemiyorum…
Sadece Sevdiğim insana yüreğimle haykırmak istiyorum..
Acaba aşk , seni korkmadan bir gün karşımda görebilecek miyim?
 
Neredesin bir gün kapıma yüreklice gelecek misin?
Kapılara ,Tık tık sesleri yerine
Zile basmayı beni korkutmadan gelmeyi deneyecek misin?
Yoksa aşk sen beni hiç mi sevmeyeceksin?


":canim: Nerdesin aşk sen nerdesin!!!
 

Ağlat beni...
Sanada bu yakışır!
İnsan bu elbet, buna da alışır...
Bela oldu zaten başıma,
Git...
Gidişin aslında benim kurtuluşumdur!..

Hadi durma yine ağlat beni... Senin için hiç bir değeri olmayan o damlaları akıt yine... Ne gelir ki elinden başka?! Ne de güzel yakıştırırsın üstüne o ağır sözleri, o yürek burkan cümleleri, o çekip gitmeleri... Ardına bile dönüp bakmadan! Ağlat hadi... İlk kez yaptığın bir şey mi? Acıt yüreğimi, bedenimi, gözlerimi... Öylesine alıştım ki bu hallerine, öyle alıştırdın ki beni... Sanki tek gözlerim değilde, bütün bedenim ağlıyormuş gibi o an'larda sanki!
Çok zor oldu kabullenmek başlarda, ölüm gibi soğuk ve keskindi tavrın, umursamazlığın! Sonra gittin...
Ben yaşamam sandım...
Gidişinin gözlerimde kalan resmi kabuslarım oldu, başımın belası kabuslar! Madem gittin, ne diye hayalini burda bıraktın? Onuda alsaydın ya! İliklerime kadar işleyen Sen'ide çekip çıkarıp öyle gitseydin ya! Bela mısın ya? Bela mısın başıma?! Gidişin bari adam gibi olsun... Ne varsa bıraktığın bende hepsini toplada git! Beni senden kurtarda git! Son bir iyilik yap bana ve bırakma geride hiçbirşey... Gidişin ölümüm değil, kurtuluşum olsun!..

Aradan günler, aylar geçmiş o günden sonra... "Kurtar beni, ben alışırım!" demişim sana!
Ama hiç unuturum dememişim...
Evet gittin ve alıştım... Kabuslar bitti, belki de bir köşeye sindi... Bilmiyorum... Bildiğim tek şey;

Gittiğinde öyle çok acıdı ki canım...
Ben bu acıyla yaşamaya alıştım... O acı sanki elim oldu, kolum oldu
...!!!
 
Biliyorum,
Derin bir nefes almak cesaret istiyor...
Alıp kendimi içime saklanasım var...
Sana gitmek var bir de, senden gelmeden.....
Susmak hep susmak....

/.. Ey aşk !
İklimi kayıp hangi mevsimin şarkısı ki bu çalan?
Erken gelen isyanın,
Gecikmiş öfkesinde kayboldum ben.../

Şimdi,
Sesimi düşünceme saklasam,
Sözüm üç noktanın boşluklarına sığınır kederinden,
Dönmek kabullenmek demek,
Reddetmenin tabiri caizi kayıp!

Bir başımayım eksilmelerin izdüşümünde...
Alıp kendimi içime saklanasım var...
Senden geçmek var bir de, seni bırakmadan..
Susmak hep susmak....
 
Geri
Top