Bir tas su döksem ardından, kuruyana kadar döner misin?
Öyle tenhalarda ki yüreğim, kalkıp giderken oynattığın dalların hışırtısından ürktü kırlangıçlarım, uçtular. Geri getirir misin?
Kazağına sarılıp uyumaktan usandım artık, bir el yanıma ilişir misin?
Bu sokaklar, bu sahil ıssız, sessiz ardından. Geri dönüp, bana bir tur verir misin?
Bir jeton atıp sokulsam yanına, benimle oyunlar oynar mısın?
Al tüm gazoz kapaklarım senin olsun, tadını özleyen dudaklarıma bir buse kondurur musun?
Ellerim soğuk, avuç içlerim terlemiyor sıkı sıkı elini tutmaktan uzun zamandır, hiç ummadığım bir anda arkamdan sokulup, koluma girip beni şaşırtır mısın?
Yokluğuna ağlar oldum, gündüz gece... Ben ağlarken, yanıma gelip, acıyan gözlerime üf yapar mısın?
O kadar yalnızım ki bakıp, okuyup, koklayıp sarılmak için, sana ayırdığım kalbim kadar beyaz bir günlük sayfasına iki satır yazıp, parfümünden sıkar mısın?
Top oynarken arkadaşlarımla, akşam ezanı okundu okunacak anların tedirginliğini, uzakta belirerek yok edebilir misin?
Tatilden ansızın dönmüş en yakın arkadaşım gibi bir anda karşımda belirir misin?
Doğumgünümde paketini açmadan ne olduğuna adım gibi emin olduğum bir kitap gibi, bana o gözkapaklarımın ardına kazınmış yüzünü armağan eder misin?
10'a kadar sayıp, yumsam, sağım, solum, önüm, arkam: sobe, saklanmayan: sen olur musun?
Adını bağırıp topu havaya attığımda, yere düşmeden gelip tutar mısın?
Sensiz bu rezil, yalan, sahte, gerçek hayata bağlanırım, kim bilir... Bir makas verir misin?
Seni özlemediğimi söylerken, parmaklarımı kenetlemiştim sayılmaz, bir daha sorar mısın?
Tokanı alıp kaçsam buradan uzaklara, ıssız, insanlardan uzak diyarlara, peşimden gelir misin?
Gizli gizli gelsem, evinin zilini çalıp kaçsam, bana çok kızar mısın?
Seni sevdiğimi şarkılarla söyleyip, parmakla beni gösterseler, uzaktan hınzırca bakıp, muzırca gülümser misin?
İçiyorum, ağlıyorum ve elimde resmin yine desem, bana inanır mısın?
Önüm, arkam, sağım, solum: sobe...
Saklanmayan: ...