Afyonkarahisar Tarım

Afyonkarahisar ilinin yüzölçümü 1.423.000 hektardır. Bu alanın 687.750,5 hektarını kültüre elverişli arazi, 735.249,5 hektarını kültüre elverişsiz arazi oluşturmaktadır. 215.558 hektarı çayır ve mera, 206.860,5 hektarı ormanlık ve fundalık, 312.831 hektarı da tarım dışı arazilerdir. İşlenen arazilerin % 68'inde kuru tarım, %32'sinde sulu tarım yapılmaktadır. Toplam alanın % 48' ni kültüre elverişli arazi, %52' sini kültüre elverişli olmayan arazi teşkil etmektedir. Sulu tarım arazisi 174.487 hektar alan, kuru tarım arazisi 513.263,5 hektar alandır.

Afyonkarahisar ilinde geçim kaynağı genel olarak tarım ve hayvancılığa dayanır. Tarım, öncelikle dağlar arasında yer tutan ovalarda bahçe tarımı tipindedir. Mevsimlik sebze üretimi ile birlikte meyve üretimi de büyük oranda yapılmaktadır. Sulu tarımın yapıldığı yerlerde sebze üretimi hâkimdir. Diğer yandan iklim şartlarına ve toprak özelliklerine göre tahıl üretimi de çok miktarda yapılmaktadır. Bunun yanında haşhaş, şekerpancarı, patates, ayçiçeği gibi endüstri bitkileri de yetiştirilir.

Geleneksel hayvancılığın azaldığı ve buna karşılık modern hayvancılığın artmaya başladığı Afyonkarahisar'da et ve et ürünleri üretimi gelişme göstermiştir. Besi hayvancılığı kapalı mekânlarda ve hemen her ilçede olmak üzere, merkez ve çevresinde yoğun bir biçimde yapılmaktadır. Tavukçuluk ve buna dayalı yumurta üretimi fazla miktarda yapılmaktadır. Yumurta borsası Afyonkarahisar'da belirlenmektedir. Hayvancılık alanında Afyonkarahisar, komşu illere göre daha yüksek bir potansiyele sahiptir. Süt sığırcılığı, küçük ve büyük baş hayvancılık, arıcılık ve tavukçuluk yapılmaktadır.
 
Gedik Ahmet Paşa Külliyesi İmaret Camii

Sadrazam Gedik Ahmet Paşa, 1472’de Mimar Ayaz Ağa’ya yaptırmıştır. Bu yüzden Gedik Ahmet Paşa Camisi adıyla da tanınır. Nakışları Abdüssamedoğlu Hasan’ındır. Camiyi 1795’te Müftfzade Ahmet restore ettirmiştir. Ters T biçiminde ardarda iki kubbeli planlıdır. Kuzeydeki son cemaat yeri, 6yuvarlak sütun, 5 sivri kemerli ve 5 sekizgen kasnaklı kubbeyle örtülüdür. Tek şerefeli minaresi, yivli burma biçimlerle süslüdür. Yivlerin arası lacivert renkli çinilerle kaplıdır. Mukarnaslı giriş kapısı kalem işlemeli mermerdendir. Üzerindeki onarım yazısı 1795 tarihini taşımaktadır. Doğu, batı ve kuzey duvarlarında iki, kıble duvarında üç sıra pencere vardır. T biçimindeki iç mekanı iki büyük kubbe, iki yanda sıralanan odaları da üçer küçük kubbe örtmektedir. Gedik Ahmet Paşa(İmaret) Külliyesinin bir yapısıdır

03F7BA4E03F7BA4F.webp
 
Afyon - Uluslararası Zafer Festivali

TARİHİ
26-30 Ağustos Zafer Haftası

İLİ / İLÇESİ Afyonkarahisar Merkez


NİTELİĞİ (Ulusal / Uluslar Arası )
Uluslararası

KAÇ YILINDAN BERİ DÜZENLENDİĞİ 1998 Yılından Beri

DÜZENLEYEN KURULUŞ Afyonkarahisar Belediyesi

TELEFON / FAKS 0272 214 42 55 / 212 00 74

YURTDIŞINDAN KATILIMCI ÜLKE VE KİŞİ SAYISI Folklor Ekipleri ve Fuara Katılan Yabancı firmalar

ETKİNLİĞİN KONUSU VE AMACI Afyonkarahisar'ın Kurtuluşu ve Zafer Haftasının Anlamına Yakışır Bir Şekilde Kutlanması

GERÇEKLEŞTİRİLECEK AKTİVİTELER Konser-Sergi Fuar-Folklor Festivali
 
Afyon - Hıdırlık Yaz Akşamları

TARİHİ

Her yılın Haziran - Temmuz - Ağustos ayları arasında

İLİ / İLÇESİ

Afyonkarahisar Merkez

NİTELİĞİ (Ulusal / Uluslar Arası )

Ulusal

KAÇ YILINDAN BERİ DÜZENLENDİĞİ

1998 Yılından Beri

DÜZENLEYEN KURULUŞ

Afyonkarahisar Belediyesi

TELEFON / FAKS

0272 214 42 55 / 212 09 74

YURTDIŞINDAN KATILIMCI ÜLKE VE KİŞİ SAYISI

-

ETKİNLİĞİN KONUSU VE AMACI

Halka Yönelik Eğlence

GERÇEKLEŞTİRİLECEK AKTİVİTELER

Konser Ve Gösteri Sanatları
 
Afyon - Taşpınar Şiir & Hikaye Akşamları

TARİHİ
Her Yıl Mayıs Ayında Belediye Kültür Merkezi

İLİ / İLÇESİ Afyonkarahisar Merkez


NİTELİĞİ (Ulusal / Uluslar Arası )
Ulusal

KAÇ YILINDAN BERİ DÜZENLENDİĞİ 1999 Yılından Beri

DÜZENLEYEN KURULUŞ Afyonkarahisar Belediyesi

TELEFON / FAKS 0272 214 42 55 / 212 09 74

YURTDIŞINDAN KATILIMCI ÜLKE VE KİŞİ SAYISI -

ETKİNLİĞİN KONUSU VE AMACI Şiir ve Hikayelerin Özendirilmesi

GERÇEKLEŞTİRİLECEK AKTİVİTELER Şiir Ve Hikaye Sunulması ve Kitaplaştırılması
 
Afyon - Sultan Divani' yi Anma ve Aşure Günü

TARİHİ Her Yıl Hicri Yılın 10.Muharrem Günü

İLİ / İLÇESİ Afyonkarahisar Merkez

NİTELİĞİ (Ulusal / Uluslar Arası ) Ulusal

KAÇ YILINDAN BERİ DÜZENLENDİĞİ 1990 Yılından Beri

DÜZENLEYEN KURULUŞ Afyonkarahisar Belediyesi

TELEFON / FAKS 0272 214 42 55 / 212 09 74

YURTDIŞINDAN KATILIMCI ÜLKE VE KİŞİ SAYISI -

ETKİNLİĞİN KONUSU VE AMACI Afyonkarahisar'ın Manevi Şahsiyetlerinden Mevlana'nın Torunu Sultan Divani Hazretlerinin Tanıtılması Afyonkarahisar'da Yaşayanların Birlik ve Beraberliğinin Sağlanması

GERÇEKLEŞTİRİLECEK AKTİVİTELER Aşure Dağıtımı, Bilimsel Toplantılar, Sema Gösterileri
 
AfyonKarahisar Araştırmaları Sempozyumu

TARİHİ
2-3 Yılda Bir (Aralıklarla)

İLİ / İLÇESİ Afyonkarahisar Merkez


NİTELİĞİ (Ulusal / Uluslar Arası )
Ulusal

KAÇ YILINDAN BERİ DÜZENLENDİĞİ 1990 Yılından Beri

DÜZENLEYEN KURULUŞ Afyonkarahisar Belediyesi

TELEFON / FAKS 0272 214 42 55 / 212 09 74

YURTDIŞINDAN KATILIMCI ÜLKE VE KİŞİ SAYISI -

ETKİNLİĞİN KONUSU VE AMACI Afyonkarahisar'ın Tarihi ve Kültürel Zenginliklerinin Araştırılması ve Gün Işığına Çıkarılması Kitaplaştırılması

GERÇEKLEŞTİRİLECEK AKTİVİTELER Bildirilerin Sunulması
 
Afyonda Sanayi

Afyonkarahisar, ülkemizdeki coğrafî konumuna rağmen yıllarca sanayileşme sürecine girememiştir. Son yıllarda Afyonkarahisar, özel sektörün de yatırımlara yönelmesiyle sanayileşmede yeni bir döneme girmiştir. Afyonkarahisar'da büyük bir gelişme gösteren geçim kaynaklarından biri de imalât sanayidir. Eskiden beri bilinen kaymak ve kaymaklı şeker üretimi ile birlikte sucuk üretimi, şehir ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle İscehisar ve çevresinde çıkarılan mermer ise farklı biçimlerde işlenmek suretiyle yurt içine ve yurt dışına satılmakta, yörenin geçim kaynağı özelliğini korumaktadır. Bunun yanında makarna, un, yem, tuğla, yağ ve lâstik vb. imalât sektöründeki yatırımlar sanayileşme sürecini belirgin olarak ortaya koymaktadır. Başlangıçta tarıma dayalı olarak gelişme gösteren sanayi sektörü, günümüzde çeşitlilik göstererek gelişimini sürdürmektedir. Afyonkarahisar ilinde 460 hektarlık organize sanayi bölgesi alanı mevcuttur. 270 hektarını sanayi parselleri kaplamaktadır. 190 hektarlık kısmı ise yollara, yeşil alanlar, ticaret ve sosyal tesis alanlarına ayrılmıştır. Ayrıca Afyonkarahisar merkez ve ilçelerinde çeşitli büyüklükte de organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi siteleri bulunmaktadır. Afyonkarahisar ilinde ticarî hareket oldukça fazladır ve ilin ticarî önemi giderek artmaktadır. Bunun başlıca sebepleri coğrafî konum ve ulaşım imkânlarının elverişli olmasıdır. Mevcut durumda Afyonkarahisar ekonomisinin lokomotifi, yerel kaynaklara dayalı üretim yapan KOBİ'lerdir. Ayrıca Termal Turizm yatırımlarının da hızlanması, İl ekonomisinin sektörel düzeyde çeşitlenmesine ve zenginleşmesine katkı sağlamaktadır. Afyonkarahisar sanayii yapısına baktığımızda, kamu ve özel sektöre ait kuruluşların sayısal dağılımı şu şekildedir : 335 mermer tesisi, 125 gıda tesisi, 30 toprak tesisi, 13 yem ve katkı tesisi, 5 ambalaj tesisi, 4 dokuma tesisi, 8 orman ürünleri tesisi ve 29 diğer tesisler. Afyonkarahisar Organize Sanayi Bölgesi, fiziken hizmetlerini 1984 yılından itibaren yoğunlaştırarak, çalışmalarına hız vermiş, şehir merkezinden takriben 4 km mesafede, Beyyazı Kasabası, eski Ankara yolu ve yeni çevre yolu üzerinde bulunan, mülkiyeti Hazineye, Belediye'ye ve kısmen şahıslara ait olan Çapak Kırı mevkiinde kurulmuştur. Afyonkarahisar, konumu itibariyle karayolları ve demiryolu ulaşımının merkezi yerinde bulunduğundan organize sanayi bölgesi hızla gelişmektedir.
 
Afyon Çeşmeleri

Hodalı Çeşmesi (Merkez)

Afyon Ulu Cami mahallesi'ndeki Hodalı Çeşmesi'ni Selçuklu Sultanı II.İzzettin Keykavus Bin Keyhüsrev Han'ın emri ile Senir'li Şemseddin Ömer 1250 tarihinde yaptırmıştır. Çeşmenin dört köşe Selçuklu sülüsü ile yazılmış 6 satırlık bir kitabesi vardır:

“Es-Sultanel-Azam İzzedünya ve
Edin Ebül Fetih Keykavus Bin Keyhüsrev
Burhane Emirel mü'müminin emere bi-imareti
El mekamül mübarek el-Abdüs-zaif
Şemseddin Ömer Bin Osman el-Seniri
Fi tarih sene ve erbaine ve sittemie
648 (1250)”.



Alaca Çeşmesi (Bolvadin)

Bolvadin İstasyon Caddesi'ndeki Alaca Çeşme kitabesinden öğrenildiğine göre Sahip Ata Fahrettin Ali'nin kölelerinden ve beylerden olan Bayram, Sultan Gıyasüddin'in emri ile 1278 yılında yaptırılmıştır. Yedikapı savaşından sonra Bolvadin'e gelen Selçuklu Sultanı Bayram bey'e bu çeşmenin yapılmasını emretmiştir. Bu çeşme karşısındaki Alaca Camisi ile birlikte yaptırılmıştır. Yarım yıldızlarla süslü çeşme aynası üzerinde Selçuklu sülüsü ile dört satırlık bir kitabe bulunmaktadır:

“Emere bi-inşae hazihil-aynül-cariye fi eyyamı devlet
Es-Sultanel-azam Gıyasüddünya ved-din Keyhüsrev Bin Kılıçaslan
El-Abdüs-zaif Bayram İbni Abdullah üs-sahibi ahsenalluh hatimet ehu
Fi Muharrem sene seb'a ve seb'ine ve sittemie
677 (1278)”.



Gezler Köy Çeşmesi (Sincanlı)

Sicanlı Ovası'nın doğusunda bulunan Gezler Köyü Meydanı'ndaki çeşmenin üzerindeki sekiz satırlık Arapça kitabeden burada daha önce bulunan eski çeşmenin Germiyan Beylerinden Ebubekir oğlu Cemal Bey'in isteği ile 1323 yılında yaptırıldığı öğrenilmiştir:

“Bismillaâhir-rahmanir-rahim
Kalel-lahu tebareke ve tealâ
Ve Enzelna mines-samâi Mâen Tahura
Ve kelen-nebi aleyhi-selâm
Ve minel-mae küllü şeyh'i hay
Emere hazel-aynül-Mübârek
El-Emir Cemal ibni Ebubekir yalu ahsenallahu
Avakıbehu fi sene selase ve ışrine seb'a mie
723 (1323)”.



Tahtalı Cami Çeşmesi (Bolvadin)

Bolvadin çarşısından Ağılönü Mahallesi'ne giden yol üzerinde, tahtalı Camisi'nin karşısındadır. Bu çeşme 1454 yılında halk tarafından yaptırılmıştır. Sivri kemerli çeşmenin yan tarafında sekiz satır halinde kitabesi bulunmaktadır:

“Şah Süleyman Al-i Osman pür keramet pür safa
Sayesibnde hoş geçerler daima bay-ı geda
Hamdü Lillah Devletinde olup işbe âyn-ı cari
Rûz-ü şeb hazretine herkes eder daim düa.
Sahib-ül-hayr, mübaşir her kimin kisâyi var
Avn-ı Hak olsun refiki anların yemül-Ceza
Bu tarik-ı âm'dan her kim geçerse ey imam
Diler Tahsin ede tarihini ‘Huşca bina' “.



Hüsam oğlu Hacı Beyazıt Çeşmesi (Bolvadin)

Bolvadin'de Hacı Ahmet Mahallesi'ndeki çeşmeyi Kanuni Sultan Süleyman'ın emri ile Hüsam oğlu Hacı Beyazıt 1539 yılında yaptırmıştır. Osmanlı döneminde Surra yolunun (Hac yolu) Bolvadin'den geçmesinden ötürü bu çeşmenin yapıldığı sanılmaktadır. Bunun yanı sıra sefere çıkan ordu da burada konaklıyordu.

Çeşmenin Kitabesi:
“Emere bi-inşai hazel-aynül-cariye
Fi eyyamı Devlete Sultan Süleyman bin Selim Han
Edamellahu ömrühu El-abdüzzaif Hacı Bayazıd bin Hüsam
Fi evasıt-ı zil-kade 945”.



Umuroğlu Mustafa Çavuş Çeşmesi (Çavuşbaşı Camisi Çeşmesi) (Sandıklı)

Çavuşbaş Mahallesi'ndeki Çavuşbaş Camisi'nin bulunduğu yerde, Mustafa Çavuşun oğlu Mehmet Bey bir çeşme yaptırmıştır. Sivri kemerli çeşmenin üzerine altı yazıtlık bir kitabe yerleştirilmiştir:

“Mustafa Ağa merhum bünyadI mesçide
Oğlu merhum Mehmed çeşmesine ihtimam
Cafer Ağa'dır sebeb bunların itmamına,
İde mahşerde şefaat anlara Fahrül-Enam
Çeşme tarihi Kemal aşkına nuş olsun deyin
Aşkına hem de Hüseyn-ı Kerbela'nın Ves-selam”



Halime Kadın (Cevizaltı) Çeşmesi (Merkez)

Gedik Ahmet Paşa külliyesi'nin avlusunda, çifte sütunlu bir çeşme bulunmaktadır. Hayırsever bir kadın olan Halime Kadın bu çeşmeyi 1764 yılında yaptırmıştır. Çeşmenin iki satırlık kitabesi bulunmaktadır:

“Barek-Allahbudur tevfik-i Hakkın mazharı
Kim Halime Kadın oldu bu hayrın masdarı
Yaptırıp atşile dedi murassa tarihini
Nuş edin bu çeşmeden ab-ı zülal-ı sükkeri
1178 (1764)”



Mustafa Bey Çeşmeleri (Merkez)

Hersek Ahmet Paşa'nın torunlarından Hacı Ahmet Paşa'nın küçük oğlu Mustafa Bey Afyon'da çeşitli yerlerde çeşmeler yaptırmıştır. Bunlar Bolvadin Ağılönü Camisi karşısında, Ali Çetinkaya Kız Enstitüsü köşesindeki Askeriye Çeşmesidir. Ancak bu çeşmeler Afyon'da açılan yollar sırasında yıkılmıştır. Buğday Pazarındaki Çeşmesi'nin kitabesi Afyon Müzesindedir.


Döğer Işıklar Çeşmesi (İhsaniye)

İhsaniye Döğer'deki yuvarlak kemerli çeşmeyi yazıtına göre Döğer'ın zenginlerinden Hüseyin oğlu İbrahim 1779'da yaptırmıştır.Çeşmenin Kitabesi :

“Bena hazel-ayn-ül-latif İbrahim Ağa bin Hüseyin Ağa
Fi-sene selase ve tis'ine ve mie ve elf
Min Hicreti-men lehül-izz-ü veş-şeref
1193 (1779)”



Olucak Çeşmesi (Merkez)

Afyon Karahisar Çavuşbaş Mahallesi'nde bulunan bu çeşmenin suyu XIII.yüzyılda Mimar Gevhertaş'ın Alaeddin Medresesi'ne bağladığı kaynaktan sağlanmıştır. Medresenin yıkılmasından sonra 1789'da bu çeşme yapılmıştır. Kitabesinden öğrenildiğine göre Turşan Hacı Ali isimli bir kişinin ruhu için öldükten sonra yapılmıştır

Yuvarlak kemerli çeşme üzerindeki kitabesi:
“Hubbeza Turşan El-Hacı Ali
Ruhuna bu çeşme oldu sebil
Çıktı tarihi meya-ı nehirden
Hayr-ı cari mizab-ı Cemil 1204 (1789)”.



Badakoğlu Çeşmesi (Sultandağ)

Sultandağı, İshaklı'daki Konya Caddesi üzerinde bulunan Badakoğlu Çeşmesini kitabesinden öğrenildiğine göre İshaklı'da Badakoğlu ismi ile tanınmış bir hayırsever Rodoslu Manuel Usta'ya 1791'de yaptırmıştır. Çeşmede Selçuklu Kervansaray'ının yıkıntısından arta kalan taşlardan yararlanılmıştır. Çeşmenin ayna taşı üzerinde kitabesi bulunmaktadır:

“Bu çeşmeden içip mai Fıratı
Her içtikçe bula canın hayatı
Sebeb olan bula ya Rab izzeti.
Çekmesünler dareynde mihneti
Amele Rodoslu Haç Mansur
1206 (1791)”.



Siyahlar Çeşmesi (Merkez)

Afyon Karahisar'da Siyahlar Mescidi ismi ile tanınan caminin önündeki çeşmeyi hayırsever bir kadın olan Neslihan Kadın 1810 tarihinde yaptırmıştır. Çeşmenin yuvarlak kemeri üzerinde dört satır halinde kitabesi bulunmaktadır:

“Şimdi suyun buldu siyah tekkesi
Neslihan Kadın verüp hayra sebat
Bismillah ile deyin tarihi tam,
Nuş edin bu çeşmeden Ab-ı Hayat 1225 (1810)”.



Abdal Baba Çeşmesi (Şuhut)

Şuhut, Bektaşi Babalarından olan Abdullah Sultanoğlu Ahmet Baba adına, bu çeşmeyi oğlu İsmail Efendi l817 yılında yaptırmıştır. Çeşmenin sivri kemerli ayna taşı üzerinde kitabesi bulunmaktadır:

“Bismillahir-rahmanir-rahim
Ab-ı revan-ı Ahmed Baba han bin Abdullah Sultan
Sahibül-hayrat evladı İsmail Efendi
1232 (1817)”.



Hüsrev Paşa Hanı Çeşmesi (Emirdağ)

Emirdağ Han Köyü'ndeki Hüsrev Paşa Hanı yapılırken yanına bir de çeşme eklenmiştir. Zamanla çeşmenin su yolları bozulmuş ,kitabesinden öğrenildiğine göre Karahisar ve Sultanönü Sancakları Valisi Mehmet Reşit Paşa su yollarını onarmış ve çeşmeyi de yeniden yaptırmıştır. Bunu belirten 6 satırlık kitabeyi de çeşmenin üzerine koydurmuştur:

“Müror-u vakt ile olmuş idi bu çeşme virane
Şikayetkar olurdu teşnelikten uğrayan hana
Vezir-i sami, alihimmet, bülend-i ikbal Reşid Paşa
Ki tamir eyledi anı, muammer ola merdane,
Vahid'in hame-i safı ana nutk eyledi tarih.
Bu bir ayn-ı kerem kim caddedeki cümle atşanef
1237(1821)”.



Hacı Paşa Çeşmesi (Merkez)

Afyon Karahisar merkez köylerinden Erkman Köyü'nde Hacıbaba Türbesi'nin önündeki çeşmeyi Hacı Ahmet Ağa'nın oğlu Süleyman Ağa, halas Hanife Hanım'ın ruhu için 1831 yılında yaptırmıştır. Dikdörtgen, üzeri çatılı türbenin tarih kitabesi bulunmaktadır:

“Hub mevkiinde bir eser olmuş bu Ayn-ı canfeza
Dil-teşneler nuş eylesün işte bu Ma-i azep Fırat
Hoş sarf-ı himmet kldı Mollazade Süleyman Ağa
Vala himem ali nejad ol zat-ı memduh-us sıfat
Daim cücuh-u hayra sarf eyler heman hep varmış
İzzü şerefle rıfatı hemvari olsun ber sebat
Yaptırdı halası Hanife hanımın ruhu için
Mevla ivez versin ana Ukbaba duzahten necat
Hak ömrünü müzdad ede adasını berbad ede
Subh-u mesa dilşad ede,gam görmiye ezher cihat
Feyzi düayı hatm edüp medhiyle tarihin dedi
Hakka cihande var ise ancak budur Ab-ı Hayat
1247 (1831)”.



Gazlıgöl Çeşmesi (Merkez)

Afyonkarahisar Gazlıgöl kaplıcası önündeki çeşme üzerindeki yazıta göre Boyacıoğlu Mehmet Ağa'nın ruhu için 1902 yılında yaptırılmıştır. Boyacıoğlu Hacı Mehmet ağa Afyon'da üç çeşme yaptırmış ve üç dükkanını da vakfetmiş bir hayırseverdir. Şeriye Sicillerinden öğrenildiğine göre de bu çeşme vasiyeti uyarınca ailesi tarafından yaptırılmıştır.

Çeşmenin Kitabesi:

“Binayı çeşme-i Ziba vücuda geldi hamdolsun
İçenler ab-ı safından sükun-ü atş-ı can olsun
Müror-u abirin nuş eyledikçe ruz-ı mahşerde
Boyazızade merhum Mehmet ruhu şad olsun
Yirmiyle binüçyüzde yapıldı çeşme-i rana
Zuhur etti ana Haktan lutf-u tarih tılsım olsun
1320 (1902)”.



Bedüş Köyü Çeşmesi (Şuhut)

Beduş ilçesi Bedeş Köyü'ndeki çeşmeyi kitabesinden öğrenildiğine göre Şuhutlu Tülüzade Hüseyin Avni Bey l913 yılında yaptırmıştır. Mimari bir özelliği olmayan çeşmenin iki yanında yivli iki plaster olup birbirlerine sivri, kırık bir kemerle bağlanmıştır. Ayna taşı üzerindeki kitabesini Mevlevi dervişlerinden hattat Kazancı Mehmet Dede Efendi yazmıştır:

“Söy kıldı Tülu zade Hüseyin Avni
Yaptırıp bu çeşmeyi Kablel-memat
Hazret-i Şah-i velayet ruhuna
Bahş kıldı ecrini aldı berat
Şahit olsun Oniki İmam ana
Böyledir Al-i Aba'dan senihat
Hu deyip içse erenler abını
Her belalardan bulur fev-ü necat
Gel Şehid-i Kerbela'nın aşkına
Nuş kıl bu çeşmeden ab-ı hayat
1330 –l332 (1913)”.
 
Afyon Türbeleri

Boyalıköy Hanikâhı ve Türbeleri (Sincanlı)

Afyonkarahisar'a 25 km. uzaklıktaki Sincanlı ile Afyon arasında bulunan Boyalıköy'de iki türbeden oluşan küçük bir yapı topluluğu vardır. Sanat tarihi kaynaklarında uzun süre medrese olarak tanımlanan bu eserin, yapılan araştırmalardan sonra bir zaviye ve iki türbeden meydana geldiği anlaşılmıştır.

Yapıldığı tarih kesin olarak bilinmemekle beraber, bazı kaynaklarda 1210 tarihine rastlanmıştır. Bu durumda XIII.yüzyıl eseri olan bu iki türbe ile zaviyenin Mimar Kureyş Bin Oğuz tarafından yapıldığı ileri sürülmüşse de bu iddia da kesinlik kazanamamıştır. Evliya Çelebi bu yapı topluluğunun XVII.yüzyılda Bektaşi tekkesi olarak kullanıldığını ileri sürmüştür. Yapının bütünü 22 m. uzunluğunda ve 15 m. genişliğindedir. Duvarlarında düzgün olmayan yontma taşlar kullanılmış, kemerlerde tuğlalara yer verilmiştir. Bu arada yer yer eski bir Bizans yapısından toplanan malzeme de burada kullanılmıştır.

Dergâh olarak nitelenen bu yapının girişinde iki büyük oda, ortada yarım kubbelerle desteklenen küçük bir kubbenin örttüğü avlu, bunun da çevresinde üçer oda bulunmaktadır.

Bu binanın doğusunda ve onunla aynı yükseklikte düzgün kesme taşlardan yapılmış olan türbeye, Eyvan Türbe ismi verilmiştir. Yer yer tuğla hatılların kullanıldığı bu türbenin cephe kaplamaları yerlerinden sökülmüştür. Selçuklu dönemi türbeleri ile benzerlik gösteren dikdörtgen planlı türbenin altında mumyalık (mahzen) bunun üzerinde de lahdin bulunduğu bölüm vardır. Bunun üzeri de çapraz tonozla örtülmüştür.

Zaviye ve Eyvan Türbe'nin kuzeyinde hanikâhın karşısında kümbet biçiminde bir türbe bulunmaktadır. Pramidal sivri bir külahla örtülen bu türbenin dört köşe kaidesi üzerine sekizgen planda türbe oturtulmuştur. Değişik renklerde kesme taşlardan yapılmış olan bu kümbet düzgün bir işçilik göstermektedir. Bu kümbet de ölünün gömüldüğü mahzen kısmı (mumyalık) ile sandukanın bulunduğu üst kattan meydana gelmiştir. Güney cepheden iki taraflı merdivenlerle sandukanın bulunduğu giriş kapısına çıkılmaktadır. Giriş kapısı iki sıra halinde düzgün geometrik şeritlerden oluşan bir bezeme ile süslenmiştir. Kapı üzerindeki dikdörtgen boşluğun kitabeye ait olduğu sanılmaktadır. Ancak, bugün bu kitabeden herhangi bir iz bulunmamaktadır. Kümbetin dış duvarlarında pramidal kubbeye yakın alanda çepeçevre bezemeli bir kuşak dolaşmakta olup, buradaki motifler de giriş kapısı çevresindeki bezemelerle aynıdır.

Türbe içten kubbeli, dıştan da pramidal şekildedir. Mahzendeki mumyalık bölümünün üzeri de çapraz tonozla örtülmüştür. Kümbet içerisindeki kalıntılardan buradaki sandukanın çini kaplı olduğu anlaşılmaktadır. Hacı Mehmet Bin İlyas Bin Oğuz isimlerinin yazılı olmasına rağmen kümbetin kime ait olduğu kesinlik kazanamamıştır.


Saya Baba Türbesi (İhsaniye)

İhsaniye ilçesi Gazlıviran Köyü'nde bulunan Saya Baba Türbesi'nin XIII.yüzyılın ikinci yarısında yapıldığı sanılmaktadır. Bu konudaki kitabesi günümüze ulaşamamıştır.

Sanat tarihinde eyvan türbeler grubuna giren bu türbe iki katlı olup, ölünün gömülü bulunduğu mumyalık kısmı toprak içerisindedir. İki yandan üçgen payandalarla desteklenen türbe, kesme taştan yapılmış, dikdörtgen planlıdır. Üzeri beşik tonozla örtülüdür. Yer yer yıkılmış olan türbenin cephe süslemesi fazla bir bilgi vermemekle beraber, geometrik bezemelerle girişinin süslü olduğu anlaşılmaktadır.


Herdane Bahar Baba Türbesi (İhsaniye)

İhsaniye ilçesinin Osman Köyü'nde bulunan bu türbenin kitabesi günümüze ulaşamadığından kime ait olduğu bilinmemektedir. Mimari üslubundan XIII.yüzyılın ikinci yarısına ait olduğu sanılmaktadır. Büyük bir bölümü yıkılmış olan bu türbe de sanat tarihindeki eyvan türbeler bölümünde yer almaktadır.

Ölünün gömülü bulunduğu mumyalık kısmı ile bunun üzerindeki sandukanın bulunduğu dikdörtgen mekandan meydana gelmektedir. Moloz taş ve kesme taş duvarlardan yapılmış olan türbe dikdörtgen planlı olup, beden duvarlarının iki yanında üçgen payandalarla desteklenmiştir. Giriş kapısı yekpare mermer silmeli olup, dışarıya büyük bir kemerle açılmaktadır.


Çelebi Sultan ve Abdurrahman Karahisari Türbesi (Merkez)

Mısrı Camisi'nin güneybatı kenarında bulunmaktadır. Caminin L planın ucunu oluşturan bir bölüm türbeye dönüştürülmüştür. Üzeri kubbe ile örtülü olan türbede Akşemseddin'in soyundan Abdurrahman Karahisari ile Kasım Paşa'nın oğlu Çelebi Sultan gömülüdür. Türbeye hem cami içerisinden hem de yan harimden geçilmektedir.
 
Geri
Top