Ne desem duygusal olacam =BB Merak ettim
sonuçta nesne kurtarıyoruz ya Hem cüzdanın yandığını düşünsene 2 tane kart, ehliyet, resim, nüfus cüzdanı Pöffss kim tekrar bunları çıkarmak için uğraşacak ya
Ne desem duygusal olacam =BB Merak ettim
sonuçta nesne kurtarıyoruz ya Hem cüzdanın yandığını düşünsene 2 tane kart, ehliyet, resim, nüfus cüzdanı Pöffss kim tekrar bunları çıkarmak için uğraşacak ya
Felsefenin temelinde dini sorgulamakta vardır . Tanrı insanların korkularından kaynaklanan bir varsayım mıdır gibi..Bizim dinimiz ise kayıtsız şartsız inanmayı emreder..Bu sende nasıl bir etki yaptı .
Felsefenin temelinde dini sorgulamakta vardır . Tanrı insanların korkularından kaynaklanan bir varsayım mıdır gibi..Bizim dinimiz ise kayıtsız şartsız inanmayı emreder..Bu sende nasıl bir etki yaptı .
Ovv felsefenin en hassas konusuna değindin Ama bir yanlışı düzelteyim sadece bizim dinimiz değil, dini genel anlamda değiştiremezsin. Ben sorgulamama demiyorum. Tabii ki sorgulayacaksın. Ama dini değiştirme konusunda kızarım buna. Her inanışa bir kitap gelmiş. Alırsın okursun ve ya inanırsın ya da inanmazsın. O senin şahsi fikrindir. Yani Kuran-ı Kerimle pazarlığa oturamazsın. Allah'ım bu ayeti şöyle değiştireyim diyemezsin. O yüzden değiştirmek başka şey, sorgulamak başka şey bence.
Bende de travmalara neden olacak bir etki yaratmadı sorgulamak
(Ya kaç kere yazıp sildim bazı şeyleri Hassas konu bu )
Evet tamda bende yavaştan sıvışmayı düşünüyordum ama cevaplayıp çıkayım
Böyle Buyurdu Zerdüşt kitabı... 2 kere okudum her seferinde farklı bir tat verdi... 3. kere okumayı da düşünüyorum Nietzsche'ye bir sempatim var... Severim keratayı Birde Albert Camus'nün Yabancı romanı... İnsana tokat gibi iniyor bu kitap nedense... Önce bir şey anlamıyorsun ama kitap 2 3 gün sonra etkisini gösteriyor sanki... Çok farklı diyaloglar var
Aslında mesele gerçekten başta ağaçtı. Yani başbakan ilk başta "Tamam gençler, hassasiyetinize teşekkür ediyorum. Buraya da avm yapmayalım" diyebilseydi iş buralara gelmezdi. Ama "Ben yaptım, oldu. Benim sözüm üzerine söz olmaz" mantığı insanları çileden çıkardı... Her şey çadırında masumca uyuyan gençleri yaka paça dışarı atıp biber gazıyla böcek muamelesi yapan kolluk kuvvetlerimizden başladı. İş artık özgürlüklere, kutlanmayan bayramlara, 2 ayyaş sözüne, 11 yıllık çilenin bitmesine vardı. Yani başbakanın tavrıdır bugün bu olanlar aslında...
Ama dediğim gibi başta masumca çevreci bir eylemdi. O sözü söyleyebilseydi bugün 10 insan gözünü kaybetmeyecekti ve 4 vatandaşımız hala hayattaydı...