Bu aşk işlerinde, epey toymuşum ben. Yanlış kişilerle muhattap olmaktan mı yoksa yanlış toplara girmemden mi bilinmez ama fazla cüretkarmışım bunu fark ettim. Hızlandırılmış İngilizce kursu gibi, sonunda hiçbirşey kazandırmayan bilgi aktarımı gibiymiş o alelacele sevgimi boca edişim. Kendimi, geri çektim. Ben sadece, evine gidiyor diye otogarda onu geçirmek istemiştim. Yanında arkadaşı var diye, "Ben seni arkadaşlarımla tanıştırmaya hazır değilim.." dedi. Tabi ki bende tanıştırmıyorum ki daha dedim. Amacım aylarca göremeyecek olmamdan ötürü son bir görmekti. Anladım ki bazen erkekler bizim kadar duygusal bakmıyor olaya. Annemin sandığı kadar mantıksal yaklaşmıyorum bu işlere. O sebeple bugün pişman oldum. Adıyla kaydettim rehberime. Sevdiğim adama hitap kullanmıyorum artık. O arada alışkanlıktandır belki, kullanıyor.
Bu arada cool bir tavırla 7 Duygu filminden alıntılarla ima yapmayı da ihmal etmedim tabi. Ama artık karşısında farklı bir Pietas var. Zaman zaman, pişman oluyor gibi hissediyor ama.. Bakalım. Eylül gelsin.. Eylül'de tutacaksa adam gibi tutsun elimi. Yoksa da mutlu edemeyecekse, meşgul de etmesin. Bugün ona da dedim..
"Benim yanacak canım kalmadı çocuk. Dürüst ol, rahatlarsın.."
Sende şahitsin günlük. Annemin sandığı gibi, olacağım..
İçimin yandığı gibi değil.