Kitaplarda Altını Çizdiğimiz Cümleler

Balayı odalarında çarşaflar naylonlu, kızlar buraya kapatılıp kapatılıp kadın yapılıyor.
Durmadan, sürekli, fabrika gibi. Balay odalarında çarşaflar naylon kaplı, alan kan şilteye geçmesin diye...

Kızlar kanlarını sevdikleri erkek için akıtıyorlar, kızlar kanlarını bir ömür boyu bile olsa, kendilerini alacak erkeklerine saklıyorlar.

Balayı odalarının naylon kaplı çarşafları üzerinde kızlar, acılar içinde, üç dakika içinde sıkı sıkı sakladıkları namuslarını büyük bir namussuzluk içinde verip, acılar içinde kocalarının boynuna sarılıp uyuyorlar.

Balayı odalarının çarşafları naylonla kaplı.
Kanımız şilteye almasın diye.

Balayı odalarında naylonlarin üzerinde, bacaklarınızın arası kan ve acı içinde, şaşkın, okuduğumuz aşk romanlarını düşünerek, kan revan içinde uykuya dalıyoruz...balayı...bal...
 
Nefes almayı, susmayı, gülümsemeyi, yürümeyi, dinlemeyi silbaştan öğrenmiştim. Konsantre olmayı, gökyüzünün hareketlerini tartmayı, rüzgarın uğultusuna kulak vermeyi, bir bambu ağacı gibi, bir güvercin gibi tabiatla uyum içinde kendi hayatımı çekip çevirmeyi bellediğimi sanıyordum.

Murat Menteş - Korkma Ben Varım
 
“Ama biliyor musunuz, insanın sıkıntıdan boğulduğu anlar oluyor. İşte o zaman bu sıkıntıdan birine bahsetmek ihtiyaç haline geliyor. Hele de olan biteni anlayan biriyle karşılaştığını hissederse insan…”

Ostrovski - Kasırga Çocukları (s. 45)
 
''Geçmişe baktığım vakit, boşa harcadığım tüm anları,
yaşam hakkındaki bilgisizliğim yüzünden yanılmalarla,
yanılgılarla, önemsiz işlerle yitirdiğim
tüm anları düşündükçe bir kan damlası yüreğimi kaplıyor.
En iyiye ulaşmak için değiştireceğim kendimi.
Tüm umudum bundadır.''

Dostoyevski - Yeraltından Notlar
 
Varlığını korumak, Spinoza’ya göre yetenekli olduğu şey hâline gelebilmektir. O; “eğer bir at insana dönüştürülürse bir böceğe dönüştürüldüğü zamanki ölçüde yok edilmiş olacaktır” diyor. Burada hemen şunu eklememiz gerekiyor; Spinoza’ya göre bir insan da eğer bir meleğe dönüştürülürse, bir ata dönüştürüldüğü zamanki ölçüde yok edilmiş olur. Erdem, her canlının özgül güçlerinin ortaya konmasıdır. İnsan için erdem, içinde en çok insanlaştığı durumdur.

Erich Fromm – Man For Himself (Kendini Savunan İnsan)
 
"zaman bana da bir nehir gibi geliyor.o nehirde yüzüyorum.sular akıyor ama hangi damla arkamda, hangisi önümde; nehir mi daha hızlı akıyor, ben mi;su önüme mi geçiyor, arkamda mı kalıyor anlayamıyorum. gerçek olan tek şey sonsuz bir akış."

Kardeşimin Hikayesi - Zülfü Livaneli
 
Geri
Top