• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Muğla Antik Kentleri (Ege Bölgesi)

Kalynda Antik Kenti

uFHgJ.webpKalynda, Muğla'nın Ortaca ilçesine bağlı Şerefler Köyünün bulunduğu yerde idi.
Kalinda Luwi veya Karya dilerinden gelen bir sözcük olup Hellen dilinde değiştirilmiştir.
Kalynda Karia ile Lykia arasında bir kenttir. Strabon yeri şöyle belirlemektedir:

...Lykia'nın kıyı boyunca düz bir çizgi üzerinde gemi ile gidilirse zengin limanları olan Glaukos denilen bir körfeze,sonra bir burun ve tapınak olan Artemision'a daha sonra da Leto'nun kutsal bölgesine gelinir. Bunun yukarısında denizden altmış stadia (1100m.) içerdeKalynda denilen kent bulunur...

Herodotos kentin tarihi ile ilgili bazı bilgiler vermiştir. Ona göre Kalynda'lıların hazırladığı bir gemi Damasithymos komutasında.Pers donanmasıyla birlikte Salamis deniz savaşına (M.Ö.480) katılmışsa da batmıştır. Kent Helenistik çağda Kaunos'un egemenliğini kabul etmek zorunda kalmıştır. Daha sonra Knidos ile birlikte ayaklanmıştır. Kaunos ordusu kenti kuşatınca da Rodoslulardan yardım istemek zorunda kalmışlardır.

Kalynda'yı ilk kez Sir Charles Fellows (1838-1840) yıllarında bu bölgedeki araştırmaları sırasında görmüştür.

Kalynda'da yüzey araştırması v e arkeolojik kazı yapılmamıştır. Kentin bastırdığı sikkelerin üzerinde Zeus'un başı ve açık kanatları ile kartal figürü işlenmiştir
 
Sinuri Antik Kenti

Sinuri, Milas'a 14 km. uzaklıkta Kalınağıl köyü yakınlarındaki bir tepe üzerinde kurulmuştur. Sinuri sözcüğünün hangi dilden ve ne anlama geldiği anlaşılamamıştır. Bununla beraber Sinuri'nin bir kent olmayıp bir kült merkezi olduğu da kesindir.
Kar tanrılarından Sinuri onuruna burada yapılan mabedin kalıntıları günümüze çok iyi bir durumda gelmiştir. Oldukça düzgün bir taş işçiliği olan mabet, çevreye egemen ,teras haline sokulmuş bir tepenin üzerinde yer almaktadır.

M.Ö. III-II.yüzyıllarda Mylasa'nın kontrolünde olan Sinuri sonraki yıllarda siyasi bir kuruluşa dönmüştür. Her yıl belirli günlerde burada törenler düzenlenmiş, çevredeki Karia kentleri halkı tarafından büyük rağbet görmüştür.

Sinuri'de Fransız Arkeoloji grubu 1935 yılında kısa süreli kazılar yapmışlarsa da yeterince bilimsel bir sonuç alamamışlardır.
 
Souagele Antik Kenti

Souagele Bodrum'un 10 km. güney-doğusundaki Çiftlik Köyü'nün bulunduğu yerdeki bir tepenin üzerindedir. Souagela , Luwi dilinde bir sözcük olup “Ana Tanrıça'ya Giden Yol” anlamında olduğu anlaşılır. Bu sözcük Hellenleştirilmiş ve “Tanrıça Geçidi” olarak kullanılmıştır.
Burası bir Leleg kentidir ve M.Ö. 2000 yıllarında kurulduğu sanılmaktadır. Bununla beraber tarihi konusunda yeterli bilgimiz bulunmamaktadır. M.ÖV. IV.yüzyılda Mausollos, Halikarnassos'un çevresindeki Pedasa, Telmessos, Termera, Madnasa, Sibda, Ouranion gibi leleg kentlerinin halkını Halikarnassos'a göç etmeye zorlamıştır. Souagele'ye bu konuda bir baskı yapmamış ,yalnızca yerlerini değiştirmekle yetinmiştir.

Souagele'den günümüze yalnızca sur duvarları ile bazı burçlar gelebilmiştir. Bunlar bütün Leleg surlarında görülen kırık ve işlenmemiş taşlardan oluşmuştur. Bunların çevrelediği alan içerisinde yeterince bir araştırma yapılmamakla bazı yapı izlerinin varlığı da dikkati çekmektedir.
 
Syrna Antik Kenti

Syrna, Marmaris-Datça arası Bozburun yarımadasındaki Bayır Köyü'nün 2 km. kuzey-doğusunda ,Yoncaağız tepesi üzerindedir. Syrna, Luwi veya Karia dilinden gelen bir sözcük olup anlamı anlaşılamamıştır.
Hellen çağında çoğu kez kentlere bazı isimler yakıştırılmıştı. Bu geleneğe göre Syrna içinde bir mythos söylenmiştir. Karia kralının kızı Syrna, Asklepios'un oğlu, Troia'yı kuşatan Akhaias ordularının hekimi Podaleirio ile evlenmiştir. Kral da onlara Bozburun yarımadasını armağan etmiştir. Podaleirios da burada iki kent kurarak birisine eşi Syrna'nın ismini vermiştir.

Syrna'nın ne zaman kurulduğu ve tarihi konusunda yeterli bir bilgi yoktur. Ayrıca yörede yeterli bir araştırma yapılmadığından bu konudaki bilgilerimiz çok yetersizdir.
Syrna, Hellenistik çağda Asklepios Mabedi ile ünlenmişti. Bugün Yoncaağız tepesi üzerinde kente ait surlardan bazı kalıntılar ile yapı temelleri görülmektedir. Tepenin altında ise içerisi oyulmuş, 2 m. uzunluğunda sandık tipi bir mezar dikkate çekmektedir.

Prof. Bilge Umar, Bayar köyü içerisinde bir sunak, sütun parçaları ve üzerinde bir yılan kabartması olan bir sütun parçası görmüşse de ertesi yıl aynı yere gittiğinde yok olduklarını fark etmiştir. Ayrıca George E.Bean de köy camisi önündeki döşeme taşları arasında dikkatini çeken kabartma da ne yazık ki yok olmuştur.

Syrna'daki Asklepios mabedinin de yeri kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber yeni yapılan camiin temel kazısında çok sayıda mimari kalıntı ile küçük buluntular çıktığını köylüler söylemektedir. Ancak onların da ne oldukları bilinmiyor
 
Teikhiousa Antik Kenti

Teikhiousa, Bodrum'da Akbük'ün bulunduğu yerdedir. Buradaki Kazıklı Yarımadasının güneyindeki liman sit alanı olduğundan yeni yapılanmaya açılmamıştır.
Teikhiousa, Hellen dilinde “surlarla çevrili kent” anlamında bir sözcüktür. Kentin ne zaman ve nasıl kurulduğu konusunda bilgimiz yoktur. Bununla beraber tarihte ismi ilk kez Thoukydides'de Atina-Sparta savaşı nedeniyle geçmiştir. M.Ö. 412'de Sparta'nın yanında yer almış ve Sparta donanması buradaki limanda konaklamıştır. Ayrıca Miletos'dan Didyma'ya giden kutsal yol üzerinde bulunan ve XIX.yüzyılda İngiltere'ye götürülen Arkaik heykellerden birisi de Teikhiousa tyranı Hares'e aittir.

Kentten günümüze hiçbir kalıntı gelememişse de çevredeki köy evlerinin duvarlarında antik çağlara ait taşların olduğu da dikkati çekmektedir.
 
Telmisos, Telmesos (Gürece) Antik Kenti

Telmisos Bodrum'un 10 km. uzağındaki Gürece köyü yanındaki tepenin yamaçlarındadır. Herodotos, bu kentin Halikarnassos'a 60 Stadeia (10.5 km.) uzaklıkta olduğunu belirtmiştir. Telmisos, Karia dilinden türetilmiş bir sözcük olup, yerleşim yeri veya köy anlamındadır.
Herodotos bu kentteki kahinlerden kitabında Sardes'in Perslere karşı direnişinde şöyle bahseder :

“...Sardes'in çevresini yılanlar kapladı ve bu sürüngenler ortaya çıkar çıkmaz,atlar otlaklarında otlamayı bırakıp kendilerini ava verdiler ve bunları yediler. Bu olay Kroisos'a bir mucize gibi göründü. Hemen Telmesos kâhinlerine baş vurdu danışmak için. Haberciler geldiler gelmesine Telmesos'a,mucizenin anlamını da öğrendiler,ama cevabı Kroisos'a götüremediler,zira gemi onları Sardes'e doğru götürürken beri yanda Kroisos esir düşmüştü. Ama biz gene de Telmesos'luların yorumunu söyliyelim: Kroisos,demişlerdi,üzerine yabancı dil konuşan bir ulusun yürümesini beklesin; bunlar ülkeye yayılacak,yerlileri boyunduruk altına alacaklar; zira yılan toprağın oğludur,at ise göçebe ve savaşçı bir hayvandır...”

Bu kehanet Anadolu'da sürecek olan 200 yıllık Pers egemenliğini haber veriyordu.
M.Ö. IV.yüzyılda Mausollos, diğer Karia kentlerinde olduğu gibi burada yaşayanları da Halikarnassos'a göçe zorlamıştır.

Telmisos'dan surlar ve iç kale günümüze ulaşmıştır. Kentin surlarla çevrili olduğu zaten kalıntılardan anlaşılmaktadır. Sur duvarlarında işlenmemiş kaba taşların yanı sıra üst örgülerde prizma şeklinde düzgün sıralara da yer verilmiştir. Herodotos'un sözünü ettiği bilicileri ile ünlü Apollon mabedinin hiçbir ize rastlanamamıştır. Tepenin yamaçlarında ise kayalara oyulmuş çok sayıda mezarlarla karşılaşılmıştır.
 
Theangela Antik Kenti

Theangela, Bodrum-Mumcular yolu üzerindeki Etrim Köyü'nün güneyindeki tepede kurulmuştur. Bilge Umar Theangela sözcüğünü Sougela'nın Helenleştirilmiş biçimi olduğunu ve “Kutsal,İyi,Güzel” anlamına geldiğini söylemektedir.
Theangela'nın kuruluşu ile ilgili yeterli bilgilerimiz bulunmamaktadır. Ayrıca eski çağ tarihçileri de bu konuda sessiz kalmaktadır. Bununla beraber M.Ö. IV.yüzyılın ilk yarısında Mausollos zamanında kurulduğu sanılmaktadır.

Kentin yakınındaki Etrim köyüne 1,5 km. uzaklıktaki tepe üzerinde surlarla bir kale kalıntısı dikkati çekmektedir. Bu surlar yaklaşık 3.5 km. uzunluğunda olup kenti kuşattığı gibi duvarlarının kalınlığı da 2 ile 3 m. arasında değişmektedir. Ayrıca duvarları sık aralıklardaki burçlarla desteklenmiştir. Surların içerisinde Stadion'a benzer bir kalıntı ile ev temellerine rastlanmıştır. Nekropol alanında 1955 de yapılan araştırmalarda M.Ö. V.yüzyıla tarihlenen çanak-çömlek parçaları ile bir mezar ortaya çıkarılmıştır
 
Thera Antik Kenti

Thera, Muğla'nın bucak merkezi olan Yerkesik'de bulunmaktadır.
Thera, Hellen dilinde “Av” anlamına gelen bir sözcüktür. Prof. Bilge Umar bu sözcüğün Luwi dilinden alınarak Hellen diline uydurulmuş olabileceğini ileri sürmektedir.
Thera'nın ne zaman kurulduğu bilinmemektedir. Antik tarihlerde de yeterli bir bilgiye rastlıyamıyoruz. Yalnızca Arrianos, Büyük İskender'in torunlarından Ptolemaios ile Asandros'un Pers komutanı Orontobates'i yendiğini yazarken onun egemen olduğu kentler arasında Thera'nın da ismi geçmektedir.

Kentle ilgili önemli bir kalıntı günümüze gelememiştir. Yalnızca Yerkesik'e 2 km. uzaklıkta eski çağlardan kaldığı sanılan bazı taş duvarlarla karşılaşılmıştır
 
Termera Antik Kenti

Termera, Bodrum yarımadasının güney-batı ucunda, Kocaburun denilen yerdeki bir Leleg yerleşimidir. Termera sözcüğü de kesin olmamakla beraber “Kocaburun” anlamındadır.
Strabon'a göre Kos adasının ve Skandarion burnunun karşısında Termerion burnu yakınlarındadır. M.Ö.447'de Attika-Delos Deniz birliğine 2.5 talent aidat ödeyen kent muhtemelen yörenin en güçlü yerleşimlerinden biri olmalıdır. Tymnes isimli bir başkanın yönetimindeki kentin yarımadanın batı kesimini denetlediği anlaşılmaktadır. M.Ö. VI.yüzyılın sonlarında kent kendi adına para bastırmıştır.

Kentin kalıntılarının Turgut Reis'in güneyinde, Akyarların kuzeyinde ve Mandra Köyü yakınlarındaki Asarlıkale'de görülen bazı kalıntıların buraya ait olduğu düşünülebilir. Fakat burada arkeolojik kazı ve yüzey araştırması yapılmadığından bu konu açıklık kazanamamıştır.

Ulaşılması son derece güç olan sarp yamaçta dış surlara ait duvar kalıntıları görülebilmektedir. Bu duvarların bazı yerlerinin yüksekliği 5 m. ye ulaşmakta olup, kalınlıkları yaklaşık 2 m.dir. Sur duvarlarında kullanılan taşlar oldukça iri ve kaba yontulmuşlardır.
 
Tymnos (Tymnessos) Antik Kenti

Tymnos'un Marmaris, Bozburun'un 3-4 km güney-doğusunda olduğu sanılmaktadır. Bu konuda Codex Kültür Atlası ile Kieperk haritalarından da tam bir sonuç alınamamıştır.
Bu kentten günümüze sadece bir sikke gelebilmiştir. Tymnos sözcüğünün Luwi veya Karia dilinden geldiği ve Hellen diline uydurulduğu sanılmaktadır
 
Geri
Top