• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Sürgün´ün Ask ve Sevgi Sayfasi

Tek başınaydım şehrinde. Caddeler baştan sona sen kokuyor, bedenimi donduran soğuk, içimi ısıtıyordu.

Varlığıma bastıran gece, yaşadığın dünyaya attığım adımla tüm zamanları büyülüyordu. Ortada ne tanıdık bir yüz, ne tanıdık bir ses, ne de tanıdık bir şehir vardı. Yüzünün tüm ayrıntıları, yaşamayı arzuladığım anların merkezinde kilitliydi.

Bu koskoca şehirde yalnızdık. En sahici duyguları, en vasat acemilikleri, dünyayı unutturan o ballı buseleri yarına taşımaksızın alacaktık içeriye...

Uzayan saatler, kısalan anlara şahitlik edecekti belki de; belki ben, sen giderken ölmek isteyecektim. Bir rüyanın ortasında uyanmış gibi gözetleyecektim gidişini, bulduğum anda kaybettiğim parçamın yerine tamamlayamadığım bir hissin boşluğu saracaktı içimi.

Oysa ben, seninle ölmeye bile hazırdım.

Bana ait olan yanların yaşama gücümü ne kadar arttırıyor olsa da, ait olmayan yanların o kadar sızı veriyor sana her dokunuşumda. Camdan ruhun kırılmaya hazır umutsuz bir çatlağı gibi duruyor sevgin üzerimde...

Çok dua ettim Tanrıya, yakarışlarımı duysun diye mumlar adadım. Şefkatli ellerini uzatıp, sihirli bir dokunuş yapsın istedim hayatıma.

Bu gece bu şehir, sadece ikimizin sevgilim. Bedenin bedenimin ayrılmaz bir parçası, nefesin nefesimdeki yaşam kaynağım.

Böyle anlarda tepeden tırnağa sen oluyorum. İntikam alıyorum senden uzakta yaşadığım tüm saatlerden. Ne zaman başımı çevirsem sana doğru, sürgündeki günlerimin bittiğini düşünüyorum.

Uzaklara gitmemek mümkün mü?

Seninle bir ömür yaşamak mümkün mü?

Her dönüş adımlarımda soruyorum bunu kendime.

Ve aynı adımlarımla gerçek dünyanın kapısından içeriye giriyorum bütün çıplaklığımla.

Madem ki olmayacaksın hayatımda hiç, madem ki bu şehirden yabancı bir tanıdık gibi ayrılacağım, bir günlük varlığınla var olacağım madem ki, seninle olan düşlerimi, yaşadıklarımı madem ki bu şehirde bırakacağım, öyle olsun.

Bir tek seni seviyorum.

Bir tek seni yaşıyorum.

Benim olmayacağını bile bile...

Geldiğim gibi çekip gidiyorum işte, hayalet gibi yaşadığım şehrinden...

Benin olacağını bilsem, ne bu şehirde hayalet, ne bu şehre yabancı bir tutuklu, ne de çıplak bir gerçeğin özü olurdum.

Benim olacağını bilsem...
 
Kimilerine göre küçük, aldığım derslere göre büyük, uzun ve de paylaşılası bir ömür yaşadım. Gün geldi acımdan kıvrandım, gün geldi mutluluklara teğet geçtim, gün geldi yer çekiminden etkilenmeyecek kadar mutlu oldum ama yaşadım, hep hataya inat, hayatı seve seve yaşadım.


Pişmanlıklarım oldu zaman zaman... Bazense keşkelerle tükettim saatleri, yanlışlarıma teslim oldum. Pişmanlıklarımın en büyüğü ise " aşktan " yana oldu.



Hiç mi doğru insan çıkmadı karşıma?
Çok mu iyi davrandım onlara?
Çok mu merhametli oldum?
Çok mu kadir kıymet bildim de yaranamadım?
Cevapsız bir sürü soru...


Hoş! İlişkilerim boyunca hep daha çok sevilen taraf ben oldum zaten. Gün geldi, bitti. Anladım ki yitip giden, zamana yenik düşen iyi anılmamak için elinden geleni yapıyor. Gel bana lanetler yağdır diyor. "Her şeyimsin " demedin ama "Hiç bir şeyimsin" de diyor. İstiyor bunu. Başarıyorda...


Biliyorum. Gün gelecek, nasıl ki yanlışımı bulmuşsam doğrumuda bulacağım. Ve " Her şeyimsin " kelimesini ilk kez ona söylenmeye değer bulacağım. İlk kez ona aşık olacağım. İlk kez ona yanacağım. İlk kez ona yaşayacağım, onun yanında huzur bulacağım. Şu sıra herkes doğrumu bulduğumu, elimdekine sıkı sıkı sarılmam gerektiğini söylüyor.


Sen doğrum musun peki?
Gerçekten bir ömür aradığım sen misin?
Her nefesi alışımda iyi ki varsın dedirten, ömrümü ömrüne, canımı canına katan sen misin?
Bilmiyorum bunları şuan. Emin olamıyorum.
Tek bildiğim şey diğerlieri gibi değilsin.
Farklısın sen!
Özelsin!
Benimsin!
Fakat hala zamanı var bazı şeylerin... Hayat akıp gitmeli biraz... Çoçukluğumu özletmemeli bulunduğum zaman... Anı yaşamalıyım.
Çocukluğumu özlüyorum.
Yara bere içindeki dizlerimi...
Pamuk helvaya yapışmış suratımı...
Elma şekerine bulanmış ağzımı...
Yaramazlık yaptığımda annem göremesin diye saklandığım kapı ağzını...
Oysa....
Çoktan sobeledi hayat !!!
 
Ne zaman masum bir bakışa takılsa keskinliğinden utanır gözlerim, kırılır sivri uçları. Yavaşça yere doğru iner, göz bebeklerimdeki yangınlar bir bir söner. Durulur sesim, utangaç bir melodiye dönüşür her cümlem.

Ve tekerrürden bir girdaptır; küçük, dört duvar odamda çalan hüzünlü şarkıların hatırlatışı seni bana. Kanıma dokunur yokluğun. Seni unutturacak bir düş beklerim uykularda. Rüyalarıma düşse yolun ne zaman; canım yanar.


Ve anlarım ki; geceler kaçış değil yokluğundan..


Bazen sebepler ararım kendime seni unutmak için. Sahte sevda masalları anlatırım, yokluğunu uyutmak için. İçinde hapsolduğun kalbimin kilidine anahtar olur diye baktığım gözler, nafile uğraş..


Her gece karanlık çöktüğünde, kapandığımda küçük odama, yalnızlık hüzünlü şarkılar çalmaya başlayacak yine. Ve düşeceksin aklıma. Ve canım acıyacak. Belki gözlerim dolacak.

Ve sen.. Yine gelmeyeceksin..
 
UNUTAMIYORUM

Unut demek kolay gel bana sor bir de
Unutamiyorum iste unutamiyorum
Bir sey var suramda beni kahreden
Suramda tam yüregimin üstünde

Cakili duran bir sey var
Elimde degil söküp atamiyorum
Dalip dalip gidiyor gözlerim derinlere
Kimi görsem biraz sana benziyor

Seni hatirlatiyor su bulut su gökyüzü
Su kayalari döven deniz
Su hüzünlü melodi su napoliten sarki
Bir zamanlar beraber dinledigimiz

Boyuna seni düsünüyorum durmadan usanmadan
Simdi diyorum o ne yapiyor acaba
O güzelim gözleri kime bakiyor
O canim elleri nerde

Oysa günler o günler degil
Aksamlar o aksamlar degil
Ve kalan simdi sadece özlemin gecelerde
Durup durup seni büyütüyorum icimde

Seninle acilar büyütüyorum
Yeni yeni kederler büyüytüyorum dayanilmaz
Kirli sular yürüyor iliklerime
Bir zehir karisiyor kanima anliyor musun

Bir daha görsem seni diyorum bir daha görsem
Bir gün olsun bir dakika olsun
Unut demek kolay, gel bana sor bir de
Hatirladikca gözyaslarimi tutamiyorum

Dilimin ucunda sen
Basimin icinde sen
Kader misin, ecel misin nesin sen
Unutamiyorum iste unutamiyorum
 
UNUT DEMEK KOLAY

Dilim başkalarını söylese de,
Kalbimde yaşattığım sadece sensin
Herkes sebebeini başka bilse de,
Gözlerimden akan yaşlar bil ki...

Sadece senin için
İnsanlar unuttuğumu zannetsin
Bir rüzgardı gelip geçti desinler
Sen öyle zannet

Seni ne kadar çok sevdiğimi
Senin için nasıl savaş verdiğimi
Bir Allah
Bir de ben bilirim

Bana unut dediler
Bana unut dedin
Söylemesi ne kadar kolay
İstemez miydim unutmak

İstemez miydim yaşama sımsıkı sarılmak
İstemez miydim
Bir kere de güneşle uyanmak
Unutmadım

Unutamıyorum
Dünümde sen
Bugünümde sen
Baktığım yerde

Kulağımdaki seste
Biraz sen
Yüreğimin derinliklerinde
Yine sen
İstesem de seni atamıyorum
 
KAYBETTİM SENİ ..ÖNCE KENDİMİ SONRA SENİ ..

Önce kendimi sonra seni kaybettim
Bile bile üzdüm seni
Hem seni hem kendimi
Hep zarar verdim
Dikenli tel gibiydi sevgim
Sanada batti, banada
Battikca kanadi yüregim
Hem benim yüregim hem senin


Kaldiramadim sevgini
Beceremedim sevmeyi
Bilemedim kiymetini
Kaybettim seni


Agladim her gece
Aglattim senide
Durup dururken yara actim yüregimde
Hem benim yüregimde hem seninkinde
Kaybettim en sonunda senide

Bir anda isiklar söndü
Bir bosluga düstüm
Elimi uzattikca,
Daha dibe battigim bir bosluga
Icimde birsey koptu
Yüzüm bir anda soldu
Halsiz kaldim
Gerceklesemeyecek hayallere daldim
Seni kaybettigimi anladim


Birsey cöktü gögsümün üstüne
Artiyor agirligi gün gectikce
Belim büküldü görünmesede
Döndüm yasayan bir ölüye

Dinmedi gözlerimden akan yaslar
Durmadi yüregimde kanayan yaralar
Kalbime batiyor kirilan parcalar
Kaybettim seni


Yüzüm gülmüyor sensiz

Canim soluyor sevgisiz
Dilim susuyor, gözlerim doluyor
Her yanim aciyor nefessiz
Senmissin nefesim kaybedince anladim
Yataga yattigimda boguluyorum sandim
Karanlik üstüme üstüme geldikce
Düstügüm boslugun daha dibine battim

Elimi uzatsam, tutarmisin bilmem

Yüzüm yok, karsina cikip söz söyleyemem
Senden baska artik kimseyi sevemem
Biliyorum ebediyyen kaybettim seni
Önce kendimi sonra herseyimi
Kirdim,
Hem senin kalbini hem kendi kalbimi
Biliyorum kaybettim seni
Kahrettim kendimi

kaybettim

hem seni hem beni
 
KENDİMDEN YORULDUM

Kendimden yoruldum
Sürekli maske takmaktan
İçim Kan ağlarken
İnsanlara gülmekten yoruldum

Çok sinirliyken bile
Sakin olma zorunluluğundan yoruldum
Hıçkırarak ağlamak isterken
Gözyaşlarımı içime akıtmaktan

Delice severken içimden dağlara denizlere
Hoyratça esen rüzgara toprağa kuşlara
Seviyorum diye haykırmak isterken
Susmaktan yoruldum

Mavinin her tonunda kaybolmak isterken
Siyaha esir olmaktan yoruldum
Kendimden yoruldum
Hep güçlü olmak ne zordur

Hep sorumluluk sahibi olmak
Her zaman haklı olmak
Herseyi bilmek zorunda olmak
Ruhum yoruldu

Çoçukken genç olmak
Gençken olgun olmak
Çok zor yoruldum
Çabuk tükettim ömrümü

Yarınlarımı
Umutlarımı
Duygularımı
Geri dönüşü olmayan bir tüneldeyim

Oyunun adı hayat
Başrolde ben
Yardımcı oyuncular sevgi, aşk, acı, geçmiş
Senaryo konusu

Herseye rağmen Mutlu Olma Sanatı
Ve oyun bitti
perdeler indi ışıklar söndü ve
Kendimden yoruldum
 

Çok iyi bir oyuncu oldum sonun da! yalnızlar oyunun da bir rol kaptım kendime.
Hem de! baş roldeyim…
Ama tebrik etmem gereken sensin biliyorum! Bu senin başarın ve ben seni ayakta alkışlıyorum bugün…
Zaten benden başka oyuncu da! Olmayacak bu sahnede,öyle replik falan da yok ezberleyeceğim ,sadece bir hüzün olacak gözlerim de ve dudaklarım kıvralacak alaycı bir kendini küçümseyişle…
Sen seyretmeyeceksin bu oyunu,öyle seyircide gelmeyecek izlemeye sadece bomboş bir salon ve kocaman bir sahne sahnede ben! Ve sessizlik hüküm sürecek …
Kapalı gişe de kapalı bir oyun benimkisi, sahne hafif loş olacak benim gölgem ise perdelere vuracak biraz boynum bükük,birde ellerim boşluğa uzanacak…
Ağlama sahnesi yok bu oyun da!gözlerim hüzünlü ama mutlaka kupkuru kalacak…
Bu gece ilk oyunum biraz heyecanlımıyım ne?
Ama yok başarmalıyım mutlaka! Senin yüzünü kara çıkarmamalıyım,ve bu gece en iyi yalnızları ben oynamalıyım. Göreceksin! asla yılmayacağım öyle heyecandan korkup saklanmayacağım perde arkasına…
İşte o an geldi perdeler açılıyor ve ben yerimi alıyorum sahnede! Kulaklarım uğulduyor
Birazda midemde sancı var! ama olmaz şimdi vazgeçemem, iyi bir oyuncu olmayı sen öğrettin bana ve şimdi benim oyunculuğumu kanıtlama zamanım…
Sahnedeyim artık ve ‘’ YALNIZLAR’’başladı…


 
Umutsuzluga kapilirsiniz çogu zaman.
Bir gün bir ayrilik kelimesi dahi söylemeden çekip gitmesinden
korkarsiniz. Bilirsiniz o gittigi zaman sizde olmayacaksinizdir.

Hayallere bogulursunuz. “Keske, diledigim, düsündügüm gibi olabilse” dersiniz.
Gününüzün her dakikasinda onu düsünür, “Simdi ne yapiyor?
Beni düsünüyor mu?” dersiniz . Çildirmak üzeresinizdir. Aklinizi hep korumaya,
olurda bir gün biterse yikilmamaya çalisirsiniz. Ufak bir gülüsünde,
güzel bir kelimesinde yada arada bir gösterdigi, o yakinligiyla ümitlenir.
Tam ümitlenip iyiye gidiyor dediginiz dakikalarda, konusmamasiyla,
surat asmasiyla korkmaya baslarsiniz. Ama artik eminsinizdir, sevginin,
ve askin en zor ol.nini yasadiginizdan. Çaba gösterir ilgilenir, üzülmesin,
sikilmasin diye ugrasirsiniz.

Geceleri yataginizdan kalkip pencerenin kenarinda, onu düsünür.
Uykusunda rahat olup olmadigini, rüyalarini süsleyen insanin kim oldugunu
merak edersiniz. Üstüne fazla düsmezsiniz, ama yinede sikildigini görürsünüz.
“Belki de özgürlügünü elinden aldiginizi düsünüyordur.” Oysa kaybetme korkusu,

çevreye güvenmeme duygusu yüzünden yüklenirsiniz tabi bu onu bilmez.
Karamsarliga kapildiginiz dakikalar fazladir. Sessizlige gömülürsünüz,
hep ayni seyi düsünürsünüz. “Kaç gece pencere kenarinda onu düsünerek aglarim?” Düsüncelerden bunalmis kendinizi biraz olsun siyirmaya çalisirsiniz.
Kendinizi hasta gibi hissedersiniz, onu da bir doktor.
“Ben ne zaman iglesirsem o benden gidecek. Iglesmek istemiyorum,

o hep yanimda kalsin, hayallerimde bana yardim etsin, gülen gözleriyle
bana ümit versin” dersiniz. Onunla yürümek, yüzüne bakarak gülümsemek,
en güzel anlarinizi onunla yasamak mükemmeldir. Sadece o yaninizdayken
nefes alabilir, o yokken derin bir nefessizlik hissedersiniz.
Boguluyor gibi olursunuz. Duygularinizi anlatabilmek için hep düsünürsünüz,
sikilmasindan korkarsiniz, kaç gece kendinizi yazilara bogsaniz da.
Kelimelerimin bir anlami yoktur bilirsiniz.

Korkuyu beklemenin telasi, korkunun kendisinden çok daha ürkütücüdür.
Iste bu yüzden ayrilik kuyusuna atarsiniz kaderinizi,
korkuyu beklemekten vazgeçersiniz. Ayriliktan korkmazsiniz.
Artik korktugunuz tek sey vardir! Kendi ellerinizle onu baskasinin kollarina,
duygularina, kelimelerine teslim etmek. Düsünürsünüz düsündükçe
yok olursunuz. Ve iste bu dönemde en önemli seyi anlarsiniz.
Onsuz asla olamayacaginizi.
 
Bugün gözlerinde ihaneti gördüm.Ellerinde baska ellerin,dudaklarinda yabanci öpüslerin izleri kalmisti,farketmistim.Bagiramadim,sesim cikmadi...Aglamam gerekiyordu degilmi,aglayamadim.Sebebim yoktu,amalarim,cünkülerim hic yoktu,karsina gecip gözyaslarimi akitamazdim.

Ben ihanete ugramadim,baska asklara satilmadim,cünkü sana hic sahip olmadim.Ben güzel düsler kurdum,sevgilim oldugun düsler,askla bakisan gözler ve birde tatli gülüsler.

Bir dünya ki temelinin her taşında yalan var
Dışı parlak içi bomboş, yeminler neye yarar
Daldığımız rüyadan yıllardır uyanmadık

Değil iki sevgili, dost bile olamadık

Bugün düslerimi yiktin,aldin sen beni ucurumlara attin.Simdi nereye bir adim atsam,ucurumlar kayaliklar...Düsecek gibi oluyorum bazen,elimden tutanim yok,öyle korku doluki yüregim,yine yanlizlari oynuyorum..

Gülüşlerim vardı benim ... Ben kimin , ben nerdeyim ?

Tam karşıya geçerken bıraktığın o el benim

Sensizlik bana neden bu kadar aci veriyor anlamiyorum,sorguluyorum kendimi,cevaplarim beni ürkütüyor.Gözyaslarimi sessiz sessiz akitiyorum yüregime,sensizlikle öyle dolduki kalbim kimseye yerim kalmadi..Umutlarimi caldin,güvenimi kirdin,biliyormusun kendime bile güvenim kalmadi artik...


Senden bir tek hatira bile kalmadi geriye,geriye kalan tek sey ihanetin,birde solmus güllerin...

Bir yalanci gülüse sattin bu ask dolu kalbi,incittin beni.Simdi mutlumusun bilmiyorum,ne alemdesin,hangi mevsimdesin??Hangi siirin misrasinda,hangi masalin icindesin?Icmemeliydin o ask_i zehri,tatmamaliydin o kan kirmizisi öpüsleri.Simdi öyle ihanet kokuyorsun,öyle el gibi duruyorsunki yüzüne söyleyecek tek kelimem yok.Gözlerine bakarsam kahrederim,o gülüsünü görürsem kendimi mahvederim..

Simdi sana iki günlük dev ask masallarinda sonsuz!!! mutluluklar diliyorum,sen baskasinin kahramani oldun,bu sefer gercekten hayatindan gidiyorum....

Aşkımıza aşk değil yıllarca yalan kattık

Sana son bir sözüm var, o da "Allahaısmarladık"
 
Geri
Top